Klavikula Kırıkları
Kemik bütünlüğünün bozulması kırık olarak adlandırılır. Ancak genel dizilimin bozulmadığı ayrışmamış kırıklar çatlak olarak nitelendirilebilmektedir. Klavikula (Köprücük kemiği), üst ekstremiteyi gövdeye bağlayarak bir köprü görevi görür. Klavikula kırığı genellikle düşme, çarpma, trafik kazası, spor yaralanmaları ve ters hareket gibi durumlar sonrasında gelişir. Yaşlı hastalarda hafif olarak nitelendirilebilecek travmalar sonrasında bile kırık gelişimi görülebilmektedir. Acil başvuran hastaların büyük çoğunluğu travma sonrası yaralanan hastalardır.
Tanı ve Tedavi
Ağrı, şişlik, cilt sıyrıkları, hareket kısıtlılığı uyuşma ya da karıncalanma olan hastalarda travma öyküsü varlığında kırık gelişimi açısından değerlendirme gerekmektedir. Yapılacak direk röntgen incelemeleriyle ve gerekirse istenecek BT ve MR incelemeleriyle tanı rahatlıkla konabilmektedir. Ayrışmamış kırıklar ve stabil kırıklar ameliyatsız tedavilerle (alçı, atel vb) takip edilebilmekteyken, ayrışması olan instabil kırıklar özellikle eklemi ilgilendirdiğinde cerrahi tedavi gerektirebilmektedir. Titanyum alaşımlı metalik implantlar kullanılarak yapılan ameliyatlar sonrasında uzvun fonksiyonları tam olarak geri kazanılabilmektedir.
Tedavi Sonrası
Ameliyat sonrasında yaralanma tipine bağlı olarak 2 hafta ile 6 hafta arasında alçı, atel tespiti yapılabilmektedir. Genellikle haftalık olarak yapılan takipler sonrasında fizik tedavi yöntemlerinin de yardımı ile el ve kolun tam hareket ve kuvveti geri kazanılmaktadır. Ciddi yaralanmalar sonrasında gelişebilecek sertlik, rejyonel ağrı sendromu ve eklem kireçlenmelerine yönelik özellikle üst ekstremite ile uğraşan fizyoterapistlerle çalışmak gerekebilmektedir.
Travmalardan korunmak ve ters hareketlerden kaçınmak kırıklardan korunmak için yapılabilecek en önemli şeylerdir. Travma varlığında hızla bir ortopedi ve travmatoloji uzmanı tarafından kontrol edilmek önemlidir.